Crash / Çarpma-Kaza
English: The car crash caused significant damage to the vehicles.
Türkçe: Araç kazası araçlara ciddi zararlar verdi.
Dinlemek için tıklayınız.
#1
Cure / Tedavi Etmek
English: Medical researchers are working to find a cure for the disease.
Türkçe: Tıp araştırmacıları hastalığın tedavisi için çalışıyorlar.
Dinlemek için tıklayınız.
#2
Darkness / Karanlık
English: The room was filled with darkness when the power went out.
Türkçe: Elektrikler kesildiğinde oda karanlıkla doldu.
Dinlemek için tıklayınız.
#3
Database / Veri Tabanı
English: The company stores customer information in a database.
Türkçe: Şirket, müşteri bilgilerini bir veri tabanında saklar.
Dinlemek için tıklayınız.
#4
Delay / Gecikme
English: There was a delay in the arrival of the train.
Türkçe: Trenin varışında bir gecikme oldu.
Dinlemek için tıklayınız.
#5
Deny / Reddetmek
English: He decided to deny the allegations against him.
Türkçe: Kendisine yöneltilen suçlamaları reddetmeye karar verdi.
Dinlemek için tıklayınız.
#6
Desire / İstek-Arzu
English: Her desire was to travel the world and explore new cultures.
Türkçe: Onun isteği dünyayı gezmek ve yeni kültürler keşfetmekti.
Dinlemek için tıklayınız.
#7
Dive / Dalış Yapmak
English: They decided to dive into the crystal-clear waters of the ocean.
Türkçe: Kristal berraklığındaki deniz sularına dalış yapmaya karar verdiler.
Dinlemek için tıklayınız.
#8
Eliminate / Elemek-Ortadan Kaldırmak
English: The goal is to eliminate waste and improve efficiency.
Türkçe: Hedef, atığı elemek ve verimliliği artırmaktır.
Dinlemek için tıklayınız.
#9
Equal / Eşit
English: In a fair society, everyone should be treated as equal.
Türkçe: Adil bir toplumda herkes eşit olarak muamele görmelidir.
Dinlemek için tıklayınız.
#10