Yield / Verim-Ürün Vermek
English: The farm yielded a rich harvest of fruits and vegetables.
Türkçe: Çiftlik meyve ve sebzelerin zengin bir hasadını verdi.
Dinlemek için tıklayınız.
#1
Youngster / Genç
English: The youngsters in the neighborhood enjoy playing soccer together.
Türkçe: Mahalledeki gençler birlikte futbol oynamaktan keyif alır.
Dinlemek için tıklayınız.
#2
Absent / Yok-Bulunmayan
English: He was absent from school yesterday due to illness.
Türkçe: Dün rahatsızlığı nedeniyle okulda yoktu.
Dinlemek için tıklayınız.
#3
Absurd / Saçma
English: The idea of a talking dog is absurd.
Türkçe: Konuşan bir köpek fikri saçma.
Dinlemek için tıklayınız.
#4
Abundance / Bolluk-Bereket
English: The region is known for its abundance of fresh produce.
Türkçe: Bölge, taze ürünlerin bolluğu ile tanınır.
Dinlemek için tıklayınız.
#5
Bail / Kefalet
English: He had to pay bail to be released from jail.
Türkçe: Hapisten serbest bırakılmak için kefalet ödemesi yapmak zorunda kaldı.
Dinlemek için tıklayınız.
#6
Ballot / Oy Pusulası
English: Citizens cast their votes using a paper ballot.
Türkçe: Vatandaşlar oy kullanmak için bir kağıt oy pusulası kullanırlar.
Dinlemek için tıklayınız.
#7
Banner / Afiş-Bayrak
English: The banner displayed the team's victory in the championship.
Türkçe: Afiş, takımın şampiyonada zaferini gösteriyordu.
Dinlemek için tıklayınız.
#8
Capability / Yetenek-Kabiliyet
English: Her leadership skills demonstrated her capability to lead the team.
Türkçe: Liderlik becerileri, takımı yönlendirebilecek yeteneğini gösterdi.
Dinlemek için tıklayınız.
#9
Capitalism / Kapitalizm
English: Capitalism is an economic system based on private ownership and competition.
Türkçe: Kapitalizm, özel mülkiyet ve rekabete dayalı bir ekonomik sistemdir.
Dinlemek için tıklayınız.
#10