Quota / Kota
English: The company set a quota for the number of products to be produced this month.
Türkçe: Şirket bu ay üretilecek ürün sayısı için bir kota belirledi.
Dinlemek için tıklayınız.
#1
Radical / Kökten-Köklü
English: They proposed a radical change in the company's policies.
Türkçe: Şirketin politikalarında köklü bir değişiklik önerdiler.
Dinlemek için tıklayınız.
#2
Rage / Öfke-Hiddet
English: His rage got the best of him, and he said things he later regretted.
Türkçe: Öfkesi onun üstesinden geldi ve daha sonra pişman olduğu şeyler söyledi.
Dinlemek için tıklayınız.
#3
Raid / Baskın-Akın
English: The police conducted a raid on the illegal gambling den.
Türkçe: Polis, yasadışı kumarhaneye bir baskın düzenledi.
Dinlemek için tıklayınız.
#4
Sack / Çuval
English: He carried a sack of potatoes on his shoulder.
Türkçe: Omzunda bir çuval patates taşıdı.
Dinlemek için tıklayınız.
#5
Sacred / Kutsal
English: The temple is considered a sacred place of worship.
Türkçe: Tapınak, ibadetin kutsal bir yeri olarak kabul edilir.
Dinlemek için tıklayınız.
#6
Sacrifice / Fedakarlık
English: Many soldiers made the ultimate sacrifice for their country.
Türkçe: Birçok asker ülkeleri için en büyük fedakarlığı yaptı.
Dinlemek için tıklayınız.
#7
Tackle / Ele Almak
English: She knew how to tackle even the most challenging problems.
Türkçe: En zorlu sorunları bile nasıl ele alacağını biliyordu.
Dinlemek için tıklayınız.
#8
Tactical / Taktiksel
English: The coach developed a tactical strategy for the upcoming game.
Türkçe: Koç, yaklaşan maç için bir taktiksel strateji geliştirdi.
Dinlemek için tıklayınız.
#9
Taxpayer / Vergi Mükellefi
English: Every taxpayer is required to file an annual tax return.
Türkçe: Her vergi mükellefi yıllık vergi beyannamesi vermek zorundadır.
Dinlemek için tıklayınız.
#10