Damaging / Zararlı
English: The storm caused damaging floods in the area.
Türkçe: Fırtına bölgede zararlı sel sularına neden oldu.
Dinlemek için tıklayınız.
#1
Dawn / Şafak
English: They woke up early to watch the dawn.
Türkçe: Şafağı izlemek için erken kalktılar.
Dinlemek için tıklayınız.
#2
Eager / İstekli-Hevesli
English: She was eager to start her new job.
Türkçe: Yeni işine başlamak için hevesliydi.
Dinlemek için tıklayınız.
#3
Earnings / Kazanç
English: His earnings from the business increased significantly this year.
Türkçe: Bu yıl işten gelen kazancı önemli ölçüde arttı.
Dinlemek için tıklayınız.
#4
Ease / Kolaylık
English: The new software is designed for ease of use.
Türkçe: Yeni yazılım, kullanım kolaylığı için tasarlandı.
Dinlemek için tıklayınız.
#5
Facilitate / Kolaylaştırmak
English: Technology has the power to facilitate communication across the globe.
Türkçe: Teknoloji, dünya çapında iletişimi kolaylaştırma gücüne sahiptir.
Dinlemek için tıklayınız.
#6
Faction / Grup
English: There were several factions within the political party.
Türkçe: Politik parti içinde birkaç grup vardı.
Dinlemek için tıklayınız.
#7
Faculty / Fakülte
English: The faculty of engineering offers a wide range of courses.
Türkçe: Mühendislik fakültesi geniş bir ders yelpazesi sunuyor.
Dinlemek için tıklayınız.
#8
Gambling / Kumar
English: He had a gambling addiction that caused him financial troubles.
Türkçe: Onun kumar bağımlılığı, ona mali sorunlar yaşatan bir durumdu.
Dinlemek için tıklayınız.
#9
Gathering / Toplantı
English: The annual family gathering is always a joyous occasion.
Türkçe: Yıllık aile toplantısı her zaman sevinçli bir olaydır.
Dinlemek için tıklayınız.
#10